24 Haziran 2014 Salı

Umursayarak çalabilmek

İzleyenler bilir."Doğa için çal" adlı bir girişim var ülkede. 
Zaman içinde KuleDibinden Yankılanmıştı.

"Kendi İçin Çalanlara Alıştırıldığımızdan"
(İzlemediyseniz, üzerini tıklayabilirsiniz)

Bu gün kendi adreslerinden bir ileti düştü posta kutuma. Ancak paylaşmadan önce, ortak kullanımların önce daratılması, kısılması, kısıtlanması, sonrasında Hoca Nasreddin'in "ben kıldım oldu" fıkrasına öykünürcesine ortadan, zaten hiç yokmuşcasına kaldırılmasının yoluna kurban giderek, sizinle Kuledibinde "Doğa için çal - 5" i dinlemek kısmet olamamıştı. Önce bunu paylaşayım istedim. Ardından da, yollanan ileti içindeki kendi yayınladıkları metni ve yeni sunumları olan akapella'yı.

Ancak önceki yazımın sonunda yazdığımı yeniden paylaşmamda, bir mahzur görmüyorum. Bugün yine aynen katıldığım satırlar şöyleymiş:

Gürgenin, köknarın, çamın,  
serçenin, turnanın, atmacanın, 
sincabın, tilkinin, karacanın, 
çayın, tütünün, burçağın, 
üzümün, zeytinin, mısırın,
hamsinin, kefalin, çipuranın namusu için; 
Sardunya atılmadan dip kapalıya,
"sese kulak verin ve duyun, duyurun..." 

Bir yandan; 
zamanında "bir ağaç kesenin kellesini getirin" diyen Sultan'ın 
torunlarıyız diye böbürlenirken, 
diğer yandan 
gecede kaç bin çamı kökünden içi sızlamadan indirdiğinin 
ganyanlaşmış sidik yarışına sokan, 
hem garip hem de kendiyle çelişik olan akla bakarak, 
aradan geçen yılların neyin anlaşılmasını nasıl değiştirdi de, 
bir ağacı kestirmek istemeyenlerin canlarının alınması gereğine 
inanan bir akla dönüştü ?

Tek ve hür bir özgür ağaç olanlar,
feda ettikleri canlarıyla neredeyse bir orman oldular,
hem de kardeşcesine yeşil, 
hem de kardeşcesine koyu, 
hem de kardeşcesine serin,
hem de kardeşcesine mütevekkil...
 
Bilinmez ama, bu yolda ter ve emek dökenleri gözardı etmek insaf sınırlarını zorlar diye düşünmekteyim. agaclar.net adresinde söylediklerimin fazlasını bulacağınızdan eminim. 
Yeter ki; kendi deyimleriyle, "Biz umursamalıyız, kendimiz için, bencilce"

Sevgilerimle... 
ahb





Doğa İçin Çal projesi hiç bu kadar doğa ile bütünleşmemişti.
Yedi Müzisyen hiç bir müzik enstrümanı kullanmadan,
Sadece şarkı söyleyerek,
Maçkalı Hasan Tunç' un Divane Aşık Gibi türküsünü seslendirdi.

İşte karşınızda!
Yedi müzisyen, bir sürü kuş, bir köpek ve kurumuş yaprak sesleri eşliğinde!!!
Doğa İçin Çal Akapella!

Doğa için farkındalık yaratmaya devam ediyoruz!

Bize destek olmak için lütfen facebook ve twitter sayfalarınızdan bu projeyi paylaşınız.

Müzisyenler:
Aydinç Kişin
Aytaç Bayladı
Baybora Öztürk
Mert Kayıkçıoğlu
Murat Ezber
Serter Öztürk
Yiğit Özdemir


Akapella: Enstrüman olarak sadece insan sesi kullanılan müzik türü.

not: Diğer yazılarıma, yandaki GÜNCELERİN TÜMÜ bölümünden yıllık/aylık/tek tek ulaşıp okuyabilirsiniz.