11 Ocak 2016 Pazartesi

Vardır mutlaka, her mahallede bir Fahriye Abla

Uzun yıllardır Aralık aylarını; kışın yüzü olarak görmemden mi yoksa,
sevdiklerimin sıcak bedenlerini donmuş toprağa teslim etmenin
tedirginliğinden midir bilemedim, 
acemi damatçasına bir türlü adımına ayak uyduramaz oldum.
İşte İhsan Baş ve Hüsnü Çubukçu Ustalarımı 
böylesi yalnızlaşmış günlerde yitirmiştim.
Ortak yanları ise; ikisi de söz Ustalarıydılar ve
dillerindeki söylemleri, bedenlerinden ömürlerince hiç ayrı kalmadılar.
Hiçbir zaman hatırlatmadan, hatırlatılmadan geçirdiler uzun olmayan ömürlerini. Bugünse, onlardan kalanların çıraklığını sürdürmekteyim.

Oğlu Tamer Baş Kardeşimden edindiğim, 
972 yılından kalma bir ses kaydına bir kaç görsel eklemeye gayret ettim. Hepsi bu. Umarım aldığım keyfi, siz de alırsınız.
Saçtıkları ışıkları, aydınlığım olur.

Sevgilerimle... 
ahb 

not: Diğer yazılarıma, yandaki GÜNCELERİN TÜMÜ bölümünden yıllık/aylık/tek tek ulaşıp okuyabilirsiniz.

6 Ocak 2016 Çarşamba

Üçü bir arada


Dışımızdaki doğrular,
Kimi zaman kimilerince
Bizim evin önünden geçse de,
Niyeti;
Tesadüfen geçerken uğramak mıdır, 
Yoksa, kur yapmak mıdır ?
Belli belirsiz sürtünürken
Bizim çatının kiremitlerine.

Beğenmemezlik olamaz Tanrı misafirini,
Olduğumuzu değil de bulduğumuzu kemirircesine.

Her bavul ticareti yapan doğruda,
Gerçekler kulak kiri karıştırırcasına kurcalanırsa,
Çakalların ağzının suyunu akıtan karacanın
Leşinden dışarı sarkmış karnında kurtlanıp
Naçar kalıverir insan.

O an içindeki payandaları kendinin sökesi gelir,
Yenisi sipariş edilmişcesine bilgelere.
Sığınacak bir liman,
O limanda bir iskele,
O iskelede bir baba
Aranılır tutunmak adına,
Palamarsız, çıpasız biçare.

Birden arka cebe zulalanmış üç bahane
Kurtaracaktır kendini belki de,
Yetmezmişcesine
Haklı bile kılacaktır dönüştüğünde
Postu değiştirilmiş havadan sudan gerekçeye.

                                                                   ahb                                                                        
                                                              8.10.2004                                                                                         “Üç bahaneye bir gerekçe”                                                        
                                                     "Şaşı Kedi Sokağı - Kırmızı"

not: Diğer yazılarıma, yandaki GÜNCELERİN TÜMÜ bölümünden yıllık/aylık/tek tek ulaşıp okuyabilirsiniz.