Palamar içten içe çürümüş meğerse, Çımasını boynuna doladığı babanın bundan hiç haberi olmasa da. “Kalk gidelim” köpükleri cıvıldaşırken uskurda akla bile gelememiş, iskeleye bağlı olduğunun unutkanlığında.
Zaten tuzlu su yapmış yapacağını; kalafata da, mizanaya da, çımaya da. Kalmış gerisi bir bahaneyle orta yerinden alargada kopmaya.
Aldanıp, gölde süzülen beyaz kuğu edasıyla deryada da inanmak aynı namın salınacağına, bodoslama çarpmadan az önce sarp kayalıklara.
Omurgasız kaburgaları üzerinde çürürken yalımda. Paslanmış bir abidenin kibiriyle; pusula ibresiyim derken ibretlik olmak, ölmeye yatarcasına damarları boyunca yol yol yok olmak çapa atacak dermanın yoksulluğunda, soğuk bekar yatağıymışcasına tek başına devrilip yan yattığı kimsesiz tenha kumsalda.
Sevgilerimle...
ahb
not: Diğer yazılarıma, yandaki GÜNCELERİN TÜMÜ bölümünden yıllık/aylık/tek tek ulaşıp okuyabilirsiniz.
"Düşünceler,
insanların dillerine vurur.
Bundandır, ben de her sabah
Güneş doğmadan;
akşamdan kalma bu çarpışmalardan
yerlere saçılmış kelimeleri toplarım.
İşte yazdıklarımın tümü bu..."
VITRIOL
-
VITRIOL: Visita Interiora Terræ Rectificando Invenies Occultum Lapidem
Dünyanın derinliklerini (içini) ziyaret et, damıtırken (arıtırken) gizli
taşı (fel...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder