31 Ekim 2011 Pazartesi

Yamalı Akılla Adım Arası

Ne kadar yol almışım diye
İnsan dönüp bakmalı ardına
Daha ne kadar
Yürüneceğini bilebilmek adına.
 

Bir tepeyi aşmakla tepeleri,
Bir dereyi geçmekle dereleri
Peşinde sürüklediğine inanmak,
Sanki bir daha hiç
Dere tepeye rastlanılmayacağının
Zafer sarhoşluğunda.
 

Kan ter içinde dere tepe aşıp da
Düzlükte ancak bir adım yol aldığını anlamak.
Ve karşılaşılmamış sarp kayalıkları aşamadan
Aniden çekip gidivermek,
Deresiz, tepesiz diyarlara.
 

Aynı yamaca rastladığını
Aynı suyu avuçlayıp içtiğini sanmak,
Vurdum duymaz pişkinliklerde.
 

Seni hiç hatırlamayan taşa toprağa bakıp da
“Ben buralıyım” diye böbürlenmek,
Müstehzi bakışları umursamayarak.
 

Düşünmeli bir adımdaki açılmış iki bacağın arasına
Kaç dere tepe sığabileceğini,
Öne atılmış bir adımla da
İnsanın yerinde sayabileceğini.
 

ahb 

Mart - 2004
“Dut ağacından kafa üstü düşmek”
 

“Balık Tutan Şaşı Kedi Sokağı – Kırmızı” 
not: Diğer yazılarıma, yandaki GÜNCELERİN TÜMÜ bölümünden yıllık/aylık/tek tek ulaşıp okuyabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder