Dışımızdaki doğrular,
Kimi zaman kimilerince
Bizim evin önünden
geçse de,
Niyeti;
Tesadüfen geçerken
uğramak mıdır,
Yoksa, kur yapmak mıdır
?
Belli belirsiz
sürtünürken
Bizim çatının
kiremitlerine.
Beğenmemezlik olamaz
Tanrı misafirini,
Olduğumuzu değil de
bulduğumuzu kemirircesine.
Her bavul ticareti yapan
doğruda,
Gerçekler kulak kiri
karıştırırcasına kurcalanırsa,
Çakalların ağzının
suyunu akıtan karacanın
Leşinden dışarı sarkmış
karnında kurtlanıp
Naçar kalıverir insan.
O an içindeki
payandaları kendinin sökesi gelir,
Yenisi sipariş
edilmişcesine bilgelere.
Sığınacak bir liman,
O limanda bir iskele,
O iskelede bir baba
Aranılır tutunmak adına,
Palamarsız, çıpasız
biçare.
Birden arka cebe
zulalanmış üç bahane
Kurtaracaktır kendini
belki de,
Yetmezmişcesine
Haklı bile kılacaktır
dönüştüğünde
Postu değiştirilmiş
havadan sudan gerekçeye.
ahb
8.10.2004 “Üç bahaneye bir gerekçe”
"Şaşı Kedi Sokağı - Kırmızı"
8.10.2004 “Üç bahaneye bir gerekçe”
"Şaşı Kedi Sokağı - Kırmızı"
not: Diğer yazılarıma, yandaki GÜNCELERİN TÜMÜ bölümünden yıllık/aylık/tek tek ulaşıp okuyabilirsiniz.
Bozok Eren Facebook sayfamdaki "Pencereler" videosunun altına bir şiirini koymuş senin "O yağmur damlası vurduğunda pencereme" diye başlayan... Çok beğendim. Bu sayfadaki de bir o kadar güzel olmuş... Baki selamlar...
YanıtlaSil