27 Ekim 2009 Salı

Kavanoz...

Bir gün otururken bulvar pastanelerinin birinde
Masan tam kapının karşısında bir yerlerde
Sevdiğin girdiğinde içeriye
İlk senin gözlerinle buluşsun gözleri diye

Halbuki, camlı kapının her açılışında
Bilinmeyen birileri girer içeriye,
Birileri çıkar dışarıya
Yüreğinse zaten yanlızlıklarda.

Ne zaman ki birisi açıp girer
Sıcak güneşin altından gölgeli salona
Sivri topuklarıyla gönlüne basa basa.
O an yüreğine kan oturur
Fazlalıklarını kapakçıklarından taşıra taşıra.

Ne içeri giren kalmıştır artık ne dışarı çıkan
Ne de orta yerde bir kapı
Girilip çıkılan.

Adeta yeni şişelenmiş
Taze şarap gibi hissedersin kendini
Daha mayalamaya başlamamış olan.

Halbuki istediğin yalnızca zaman,
Öylece kıpırdamadan karşında duran.
Sen zamanı, zamanın seni seyrettiği,
Kapınınsa hiç olmadığı yaşamından.

Ellerinin arasında
Kapağını sıkıca kapatıp tuttuğun
O kavanozun içindeki yaşamını seyredersin
Bir gün mutlaka demleneceğini umduğun
Aymazlık içinde hem de hiç korkmadan.


ahmet haluk başaklar

8.8.2003-Bodrum
"yaşamdan turşu kurmak…"

"Balık Tutan Şaşı Kedi Sokağı – Mavi"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder