11 Nisan 2012 Çarşamba

Taş-lama, üç sözle pişmez


Sol elimdeki keskiye, sağ elimdeki çekiçle;
Bir vurdum göz oldu, bir vurdum kaş.
Bir vurdum dudak oldu, bir vurdum diş.
Bir vurdum saç oldu, bir vurdum tel.
Bir vurdum beden oldu, bir vurdum ten.
Bir vurdum omuz oldu, bir vurdum el.
Bir vurdum ses oldu…
Bir vurdum ses oldu…
Bir vurdum ses oldu…
Tüm sesleri yanyana koydum,
Daha hala söz olamadı.

Ne yapmaya mı çalışıyorum ?
Tabii ki söz,
Öyle ki;
Siyah kaş altında menekşe göz,
Kırmızı dudaklarda diş,
Kızıl Saçdaki tel,
Pürüzsüz bedende ten,
Yuvarlak omuzda el.
Ne mi yapıyorum ?
Vurmaya devam…

Belli mi olur ?
Bir gün gelir taştan bir söz oyarım,
İlk seferinde en güzeli olmasa da…

ahmet haluk başaklar

20.3.2001
“taşla geçen bir günün sonunda…”

"Balık Tutan Şaşı Kedi Sokağı - Sarı"

 not: Diğer yazılarıma, yandaki GÜNCELERİN TÜMÜ bölümünden yıllık/aylık/tek tek ulaşıp okuyabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder