24 Ekim 2012 Çarşamba

Bir Aptallık Oyunu

Erdemler;
Ne zamanki, iyi niyet çıtasını devirmeden
Üzerinden aşar,
Niyet o an;
Pılısını pırtısını toplayıp
Kalkıp gidesi gelir,
Ardına bile bakmadan.

Geriye;
Kralın çıplaklığındaki gerçeklikte,
Yürek yaralayamayacak güzellikte,
Keçinin direncinde,
Katırın gücünde,
Kıvamı bir kulakmemesi diriliğinde,
Üstüne bir bardak su içirtmeyen bal tadında,
Yanaktan yaş süzültmeyen acılığında,
Şarabın burukluğunda,
İğdenin kekreliğinde,
Kavağın eğriliğinde,
Derenin çoşkunluğunda,
Sıpanın oyunculuğunda,
Mehtabın durgunluğunda,
Yakamozların suskunluğunda,…
Yalın bir “iyi” kalır fincanındaki telvesinde,
O da herkese bir ömür boyu yetercesine,

Gerisi,
Erdemleri dil üstünde kaydırmaca.

Üstelik istenirse;
    Bir tükürüşte kurtulunur,
         Bir yutkunuşta da yeniden dile dolanır
              Kimseler farketmese de,
                   Ancak eller ve ayaklar
                        Sahnelenen dil sahtekarlıklarının
                             Bitmeyen perdesinin nafile seyrinde.

                                                                   ahb
                                                                          15.1.2004/22:30
                                                                      “bir aptallık oyunu”

                                                                "Balık Tutan Şaşı Kedi Sokağı - Kırmızı"

not: Diğer yazılarıma, yandaki GÜNCELERİN TÜMÜ bölümünden yıllık/aylık/tek tek ulaşıp okuyabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder